Avukatlar ve Mahkemeler için Gayrimenkul Değerleme, hukuki süreçlerdeki gayrimenkul değerlendirme ve tespitiyle ilgili önemli bilgiler sunar. Bu başlık altında, gayrimenkul değerleme raporlarının mahkeme süreçlerindeki rolü, icra ve iflas davalarında değerleme uygulamaları, tapu iptal ve tescil davalarında değerleme raporunun önemi gibi konular ele alınır. Ayrıca, boşanma, miras, kira ve tazminat davalarında gayrimenkul değerleme uzmanının rolü ve etkisi incelenir. Bu bilgiler avukatlar ve mahkemeler için değerli bir kaynak sağlar.
Gayrimenkul hukuku davaları ve arabuluculuk süreçlerinde, taşınmaz veya menkul mallarla ilgili anlaşmazlıkların hatalı bilirkişi raporları nedeniyle uzamasının önüne geçmek amaçlanır.
Bu çerçevede, gayrimenkul veya menkul mülk davalarında avukatların, bilirkişi raporlarında yer alan eksiklikleri doğru bir şekilde tespit ederek itiraz edebilmeleri için, gerçeğe en yakın, akılcı ve uluslararası değerleme standartlarına ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tebliğine uygun bir şekilde hazırlanan uzman mütalaa (teknik/bilimsel inceleme) raporları gereklidir. Bu raporlar, Kurul tarafından denetlenen ve mesleki etik ilkelere bağlı sorumlu değerleme uzmanları tarafından kontrol edilir.
Gayrimenkul veya menkul davalarında değerleme şirketinden gayrimenkul değerleme raporu veya mütalaa raporu almanın bazı avantajları bulunmaktadır.
Değerleme raporu veya mütalaa raporu, aşağıdaki taşınmaz davalarının çözümünde önemli bir rol oynar:
Bu davaların çözümünde, değerleme raporu veya mütalaa raporu, taşınmazların objektif ve güvenilir bir şekilde değerlendirilmesini sağlar, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümüne katkıda bulunur ve adil bir sonuca ulaşmayı destekler.
Gayrimenkul davaları veya arabuluculuk işlemleri sırasında gayrimenkul değerleme ve danışmanlık hizmetine ihtiyaç duyulan durumlar şunlardır:
Bu durumlarda gayrimenkul değerleme ve danışmanlık hizmeti, tarafların bilinçli kararlar almasına, dava süreçlerinde destek sağlamasına ve hukuki çözümün sağlanmasına yardımcı olur.
Miras ortaklığının giderilmesi davası, mirasçılar arasında paylaşılmamış bir taşınmaz mülkiyeti olduğunda açılan bir davadır. Bu durumda, ortaklar tek bir taşınmaz üzerinde birlikte sahip olurlar ve bu taşınmazı istedikleri gibi kullanamazlar. Miras ortaklığının sona erdirilmesi için bu davalar açılabilir.
Miras ortaklığının giderilmesi davasında, davanın konusu olan taşınmazların piyasa değerleri belirlenmesi gerekmektedir. Bu değerler, mahkeme tarafından atanacak bilirkişiler tarafından takdir edilir. Bununla birlikte, mahkeme dosyasına sunulacak bir gayrimenkul değerleme raporu, SPK lisanslı uzmanlar tarafından hazırlanmış olduğunda, mahkeme tarafından atanmış bilirkişilerden daha profesyonel ve doğru bir değerlendirme sağlayabilir.
Gayrimenkul değerleme raporu, taşınmazların gerçek piyasa değerini belirlemekte önemli bir katkı sağlar. Bu rapor, bağımsız bir değerleme uzmanı tarafından hazırlanır ve SPK lisansına sahip olması gerekmektedir. Gayrimenkul değerleme raporu, taşınmazların doğru bir şekilde değerlendirilmesini sağlayarak mahkemeye sunulur ve dava sürecine katkıda bulunur.
Miras ortaklığının giderilmesi davasında gayrimenkul değerleme raporu, adil ve objektif bir değerlendirme yapılmasını sağlar ve ortaklar arasındaki paylaşımın adil bir şekilde gerçekleşmesine yardımcı olur. Bu rapor, mahkeme tarafından dikkate alınır ve doğru kararların verilmesine katkıda bulunur.
Miras ortaklığı veya paylı mülkiyet durumunda olan gayrimenkullerin satışı konusunda hissedarlar arasında anlaşmazlık olduğunda, bir veya birkaç hissedar izale-i şüyu davası (ortaklığın giderilmesi davası) açabilir. Bu tür davalarda, mahkemeler genellikle gayrimenkulün satışını ve gelirlerin paylaşılmasını kararlaştırmaktadır.
Dava konusu taşınmazların değeri, mahkeme tarafından atanacak bilirkişiler tarafından belirlenmektedir. Ancak, mahkeme dosyasına sunulan bir gayrimenkul değerleme raporu, SPK lisanslı uzmanlar tarafından hazırlanmış olduğunda, mahkeme tarafından atanmış bilirkişilerden daha profesyonel ve doğru bir değerlendirme sağlayabilir.
Ayrıca, bazı durumlarda mahkeme tarafından sunulan bilirkişi raporuna itiraz etmek gerekebilir. Bu durumda, SPK lisanslı uzmanlar tarafından hazırlanan bir gayrimenkul değerleme raporu almak oldukça etkili olabilir ve bilirkişi raporunun hatalı yönlerini ispat etmek için uzman bir raporla desteklenebilir. Bu şekilde, gayrimenkul değerleme raporu, mahkemenin yeniden bilirkişi incelemesi yapma kararı vermesine ve gerçek değerin tespit edilmesine katkıda bulunabilir.
Paylı mülkiyet durumunda, bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü bir kişiye satması durumunda, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanarak bu payı öncelikli olarak alma hakkına sahiptir. Önalım hakkını kullanmak isteyen paydaşlar, alıcı olan üçüncü kişiye karşı önalım hakkı davası açmak durumundadır.
Önalım davalarında, taşınmazın pay oranına göre bedelin belirlenmesi için bir bilirkişi keşif yapmaktadır. Bilirkişi, bedel tespitine ilişkin bir rapor düzenleyerek belirlediği rayiç bedeli önalım bedeli olarak belirler. Bu noktada, mahkemeye sunulacak SPK lisanslı uzmanlar tarafından hazırlanan bir gayrimenkul değerleme raporu, taşınmazın pay oranına dair bedelin gerçek piyasa değerine yakın bir şekilde tespit edilmesine yardımcı olacaktır.
Bu sayede, önalım davalarında kullanılan gayrimenkul değerleme raporu, taşınmazın doğru bir şekilde değerlendirilmesine ve paydaşların önalım hakkının korunmasına katkıda bulunacaktır.
Kira tespit davası, kiracı veya kiraya veren tarafından açılan bir davadır ve kira bedelinin yeniden belirlenmesini talep eder. Bu davalarda, gayrimenkulün kira bedeli, bilirkişiler tarafından hazırlanan bir rapor aracılığıyla tespit edilmektedir. Bilirkişiler, enflasyon oranı, kullanım sahası, imar değişiklikleri, benzer kiralardaki fiyatlar ve kiralananın özellikleri gibi faktörleri dikkate alarak kira bedelini belirler.
Genellikle bilinmeyen bir uygulama olsa da, SPK lisanslı uzmanlar tarafından hazırlanan gayrimenkul değerleme raporları, aynı zamanda kira bedelini de tespit etmektedir. Bu nedenle, kira tespit davalarında mahkemeye sunulan bir gayrimenkul değerleme raporu, kira bedelinin adil, hakkaniyetli ve doğru bir şekilde belirlenmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca, bu raporlar tarafların iddialarını desteklemek ve mahkemeyi ikna etmek için önemli bir kanıt niteliği taşımaktadır.
Kamulaştırma, bir taşınmazın kamu hizmetlerinde kullanılmak üzere devlet tarafından satın alınması işlemidir. Bu süreç, idari bir süreci izleyerek tamamlanır ve satın alma işlemi son aşamayı oluşturur. Ancak, taşınmazı gönüllü olarak satın alamayan devlet, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili talebiyle malik aleyhine dava açar.
Bir diğer konu ise kamulaştırmasız el atmaya ilişkindir. Bu durumda, idare bedel ödemeden malikin mülkiyet hakkına müdahale eder. Müdahale, kamulaştırma işlemleri tamamlanmadan taşınmazın elinden alınması şeklinde gerçekleşebileceği gibi, fiili eylemler veya imar uygulamaları yoluyla da olabilir. Malik, bu haksız müdahalelere karşı kamulaştırmasız el atma davası açarak mülkiyet hakkını savunabilir ve bedel tespiti talep edebilir.
Bu gibi kamulaştırma konulu davalar ve benzeri durumlarda, ilgili taşınmazın değerinin tespiti önem taşır ve malikin herhangi bir hak kaybını önlemek için büyük bir öneme sahiptir. SPK lisanslı uzmanlar tarafından hazırlanan gayrimenkul değerleme raporu, mahkeme dosyasına sunulduğunda bilirkişilerin gerçek piyasa değerine daha yakın bir şekilde taşınmazın değerini tespit etmelerine yardımcı olur. Bu raporlar, doğru ve profesyonel bir değerlendirme sağlayarak adil bir bedel tespiti yapılmasına katkı sağlar.
Kentsel dönüşüm süreci, ülkemiz genelinde kentler ve köyler dahil tüm yerleşimlerde, ekonomik ömrünü tamamlamış ve hayati risk taşıyan yapıların yıkılması ve devlet tarafından sağlanan avantajlarla yeniden inşa edilmesini öngören bir çalışmadır.
Bu süreçte, mülk sahipleri ve inşaat yüklenicileri birçok bilinmeyenle karşılaşabilmektedir. Bu nedenle, ekibimiz kentsel dönüşüm konusunda hazırladığı raporlarla, hukuk sistemimize açıklayıcı ve uzman bir köprü görevi üstlenmektedir.
Anlaşmazlık durumlarında, mevcut durum analizi ve değer tespit raporları hazırlanmaktadır. Ayrıca, kat mülkiyet kanununun 3. maddesi uyarınca arsa payının yeniden düzenlenmesine yönelik raporlar da sunulmaktadır. Çevre Şehircilik Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü'nün isteği üzerine arsa payının satışına yönelik Bakanlık Değerleme Raporları hazırlanmaktadır. Mevcut projelerde şerefiyelendirme raporları hazırlanmakta ve yorumlanmaktadır.
Yeni projeler için ise şerefiyelendirme ve konumlandırma raporları hazırlanmakta ve yorumlanmaktadır. Ayrıca, yeni proje fiyat analizi ve değer tespit çalışmaları yapılmaktadır. Gayrimenkuller arası kıyaslama raporları hazırlanmaktadır.
Kentsel dönüşüm alanlarında katılım payı oranı ve dağıtım değerlerinin hesaplanması, hak sahipliklerinin belirlenmesi gibi konularda uzman görüşleri ile aydınlatıcı bir rol üstlenilmektedir. Bu ve benzeri farklı konular, dava çeşitlerine dayanak oluşturmakta ve uzman görüşleriyle desteklenmektedir.
Ecrimisil, mal sahibinin izni olmaksızın taşınmazı kullanan kişi ya da kişilerin ödemekle yükümlü olduğu bir tazminat türüdür. Bu tazminat, taşınmazın haksız ve kötü niyetli bir şekilde kullanılmasından kaynaklanan zararları karşılamayı amaçlar ve haksız işgalde bulunan kişiden talep edilir.
Ecrimisil bedeli, gayrimenkul değerleme konularından biridir ve belirlenmesi gereken bir husustur. İlgili taşınmazın niteliği, kullanım şekli, konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma durumu, tarım arazilerindeki verimlilik, imar durumu, yüzölçümü gibi faktörler göz önünde bulundurularak, haksız işgalciden talep edilecek tazminat miktarı belirlenir. Bu faktörler, konusunda uzmanlaşmış SPK lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanları tarafından yapılan çalışmalar ve hazırlanan değerleme raporuyla tespit edilir.
Mal sahibi, taşınmazı satın aldıktan sonra vaat edilen niteliklere sahip olmadığını ya da tam olarak yerine getirilmediğini fark edebilir. Bu durumda, taşınmaz ayıplı bir gayrimenkul olarak kabul edilir ve alıcı, satış bedelinden indirim talep etmek veya tazminat gibi çeşitli taleplerde bulunmak için dava açabilir.
Ayrıca, iradi fesat unsurları (hata, hile, korkutma gibi) mevcut ise, taşınmazın satışından kaynaklanan tazminat davaları da ortaya çıkabilir. Bu tür durumlarda, SPK lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanlarınca hazırlanan bir rapor, ayıplı gayrimenkul nedeniyle mal sahibinin uğradığı zararın belirlenmesinde önemli bir rol oynar.
Hacizli taşınmazların icrai satışlarında, taşınmazın doğru bir şekilde değerlendirilmesi, hem alacaklı hem de borçlu açısından büyük önem taşır. Değerin yanlış bir şekilde tespit edilmesi durumunda, borçlu daha az borç ödeyebilir ve alacaklı daha düşük bir miktar tahsil ederek zarar edebilir. Diğer taraftan, değerin aşırı yüksek tespit edilmesi durumunda ise taşınmazın satışı gerçekleşmeyebilir ve her iki taraf da zarar görebilir. Bu nedenle, SPK lisanslı bir değerleme uzmanı tarafından hacizli taşınmazın doğru bir şekilde değerlendirilmesi, icra müdürlüğü tarafından yaptırılan kıymet takdir raporlarıyla birlikte, her iki tarafın da zarar görmesini önleyebilir.
Ayrıca, icra müdürlüğünce taşınmazlar için yapılan kıymet takdir raporlarına itiraz edilip edilmemesi ve bu raporlara yapılan itirazlar nedeniyle açılan kıymet takdirine itiraz davalarında da, SPK lisanslı bir değerleme uzmanının hazırladığı rapor yol gösterici olabilir. Bu sayede, tarafların doğru ve adil bir değerlendirme süreci yaşamaları sağlanabilir.
+90 212 809 32 35
+90 533 011 77 39
info@oga.com.tr
Ataköy 7-8-9-10.Kısım Mh, Çobançeşme E-5 Yanyol Cd, AOfis Avrupa Rezidans, No:8-1, K:10, Ofis No:103 Bakırköy / İSTANBUL